19 Kasım 2012 Pazartesi

Çocuklarda Saldırganlığin Nedenleri





Çocuğunuzun  saldırgan davranışlar göstermesini önemli bir sorunun belirtisi olarak yorumlamak gerekir. Çocuklarda saldırganlığın ortaya çıkması başlıca ebeveynlerin tutumları, ayrılık durumları, ebeveynlerin veya çevredeki modellerin gözlenmesi yoluyla oluşabilmektedir.

Çocuktaki saldırgan ve agresif davranışların anlaşılması için  anne ve babanın kendi davranışlarını incelemesi gerekmektedir. Anne ve baba çocuğu dövüyor, azarlıyor, sürekli cezalandırıyor, çocuğun açıklarını, yetersizliklerini sürekli konu ediyor ve eleştiriyor ve çocuğun neredeyse her davranışını engelliyorsa bu durum çocukta öfke, kızgınlık duygularına yol açmakta bu da saldırganlık olarak davranışa yansımaktadır. Çocuk aslında kendine yöneltilen şiddete karşı kendisini şiddet kullanarak savunmakta, ayrıca bu yolla içindeki kızgınlık, öfke, hınç duygularını yansıtarak dışarı atabilmektedir.  Saldırgan çocuklar ayrıca tahammülsüzdürler ve hemen çok kolay ağlayabilmekedirler.

Ayrılık durumlarında da saldırganlık en sık görülen davranışlardandır. Anne ve baba ayrılığı veya sevilen birini kaybı karşısında çocuk yaşadığı olumsuz duygularla başetmekte zorlanmaktadır. Anne baba boşanması, ebeveynlerden birinin çalışmak için uzun süreli seyahatlere çıkması veya uzun süreli hastalık nedeniyle evde olamaması, yeni doğan kardeşe daha fazla ilgi gösterilmesi gibi durumlar çocukta terkedilmişlik duyguları oluşturabilmektedir. Terkedildiğini düşünen çocuğun dünyaya güven duygusu sarsıldığından varolma, hayatta kalma kalma içgüdüsü tehdit altındadır. Acaba ortada mı kalmıştır, onu unutacaklar mı, kimse onu görmüyor mu, kendisine ne olacak gibi sorularla ifade edebileceğimiz kaygıların şiddeti doğrultusunda saldırgan agresif davranışlar ortaya çıkmaktadır. Bu çocuklarda görülen saldırganlığa, ağlama, içe kapanma, geçimsizlik, hiçbir şeyden mutlu olmama gibi belirtiler de eşlik eder.

Öte yandan saldırgan davranışlar öğrenme yoluyla da ortaya çıkabilmektedir. Evde çocuğun, yaşına uygun olmayan şiddet içerikli filmler izlemesine izin verilmesi, anne ve baba arasında şiddet içeren bir iletişim olması, annenin kötü söz işitmesi, ailede kadının ikinci sınıf görülmesi, babanın maço ve saldırgan bir üslubu olması, çocuğun arkadaşlarından şiddet gördüğünde karşılık olarak “sen de ona bir tane vur” gibi yanlış yönlendirmeler neticesinde çocuk saldırgan davranışlar sergileyebilmektedir. Bu çocuklar babadan gördüğü gibi annelerine emretmekte, vurmakta, okulda kurallara sık sık karşı gelmekte, arkadaşlarıyla geçinememektedirler.



Çocuğumuzla Nasıl İlgileniyoruz?



Çocuğumuzun bedenen ve ruhen bütünlüklü ve sağlıklı gelişmesi için anne, baba veya bakıcısı olarak becerilerimiz üzerine düşünmek, çocuğumuzun gelişiminde ne kadar etkili olduğumuzu anlamamıza, değerlendirmemize yardımcı olacaktır.

Çocuk bize ihtiyaç duyduğunda veya bir sıkıntı yaşadığında ilgilenen kişi olarak tavrımız susturmak, ötelemek, reddetmek olmamalıdır. Çocuğumuz ister olumlu, ister olumsuz bir davranışta bulunsun, ilk olarak davranışını ne olduğunu, neden olduğunu, bu davranıştan ne anlamamız gerektiğini düşünmeliyiz. Elbette çocuklar davranışlarıyla anne babaya mesajlar verirler. Örneğin çocuk çok sevdiği yemeği dahi reddediyorsa burada kendisiyle ilgilenmemizi, bir sıkıntısını anlamamızı bekliyor olabilir.

Ama eğer çocuğumuzun davranışının altında yatan nedeni anlamaya çalışmıyorsak o halde çocğumuzla ilişkimizde kendimizi merkeze koyuyoruz demektir. Yani burada anne, baba veya çocukla ilgili kişinin istek ve ihtiyaçları önemlidir. Ebeveyn bu duurmda öncelikle çocuğunu onun doğal gelişimi, yeteneklerine uygun bir şekilde desteklemiyor tam tersine kendi kafasında çocuk nasıl olsun istiyorsa o şekilde yönlendirmeye çalışıyor demektir.

Eğer çocuğu anlamaya çalışıyor, gelişimini dikkatle gözlemliyor ve bu sayede neye ihtiyacı var veya neyden rahatsız oluyor kavrayabiliyorsak, çocuğu merkeze alıyor ve bu yolla onun gelişimini sağlıklı destekliyoruz demektir.